25 Mart 2013 Pazartesi

ha eksik ha fazla. doldur gardaş içelim


Tek bir şarkının, hatta bazen yalnız başına bir notanın beni tutup bambaşka ve bazen, içinde bulunduğumdan daha gerçek bir dünyaya götürmesi nasıl imkanlı? Çoktan unuttuklarımı hatırlatması ve ergen ruhu tekrar hissettirmesi, tripleri ve gülünç küstahlıklarıyla. Bu, o şarkının gücü mü yoksa tamamen benim hikayeleri ve hikayelere dair duyguları hatırlamak için melodilere ihtiyaç duyan zihnimin ürünü mü?


Her neyse sebebi -ki bir sebebi var mı onu da bilmiyorum- çok derinlerdeki “ “ev”e kısa otobüs yolculuğu” hatıramda canlanacak ve ben bunu engelleyemeyeceğim. Bu kısa yolculuğu çok eskide bırakacak kadar uzun bir ömrüm olsa da, ölsem ve dirilsem de, ya da yepyeni bir hafızaya kavuşsam bile ona iliştirdiğim duyguları hatırlayacağım. Ve onları yaşayacağım aynı gerçeklik ve doğallıkla. Kendimi ayıplayacağım önce, içinde bulunduğum durum çocukça olduğu için, çünkü en başından biliyorum o an olgun davranmam gerektiğini, ilk nefesimden itibaren biliyorum olgun davranmam gerektiğini. (bir de güçlü olma tarafı var bunun. ama o çok ayrı bir konu.) Sonra bir de bakmışım, cidden olgunmuşum, ya da başka türlü mü söylemeli? Büyümüşüm? Fark etmişim, kaçınmaya çalıştığım sebepsiz görünen duygular aslında büyümeme yardım edenler.  
Mavi Sakal’a da bu acılı sürece katkısı için teşekkürler. (kesinlikle ironi yok)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder